BİZ BİRBİRİMİZE NEDEN SAHİP ÇIKMIYORUZ

EN BAŞTAKİ SPOR CAMİASINDAN MALATYAMIZIN GURURU MİLLİ ANTRENÖR NUSRET ÖNCÜ, YİNE İSTANBUL’DAKİ BİR ÇOK HEMŞERİMİZE HASTANE KONUSUNDA FAYDALI OLAN MEHMET DAŞÇILAR, MALATYA STK’LARINDA OLMASA OLMAZIMIZ GAZETECİ KARDEŞİM FAİK BOZDAĞ İLE BİRLİKTE HER ZAMAN HER YERDEYİZ.

*****

Dün Sevgili Timur İnce’nin sosyal medyada bir yazısı okudum, “KANBAY’I ÜÇ GÜNDE İKİ KEZ GÖREVDEN ALDILAR” başlıklı bir yazı idi…

*****

Timur hocanın yazısını baştan sona kadar tamamını okudum, gerçekten çok beğenmiştim. Çeşitli konulardan ve şiirlerden örnekler vererek bir yazı almıştı kaleme…

*****

Konu, geçtiğimiz günlerde görevinden kızağa alınan Malatya il milli eğitim müdürü idi, Timur hoca yazısında şöyle diyordu; “Hakkını Helal et Battal hoca. Bir şey yapamadık. Bende dahil bir şey yapamadım. 40 yıl sonra ilk defa bir Malatya’lı o koltukta 1.5 sene oturabildi, kıymetini bilemedik”. Peki soruyorum size Malatyalılar, neden öz evlatlarına sahip çıkmıyor…

Bana göre Battal hoca’ya yapılan haksızlığın başı ve sorumluları Malatya kimliğiyle kentte görev yapan siyasilerdir. Bence “Biz Bunu Hak Etmiyoruz”

Sağolsun Timur İnce, Duyarlı bir meslektaşımızdır, haksızlığa uğrayan hemşerilerine her zaman kalemiyle sahip çıkmıştır.

Çünkü geçtiğimiz yıl Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Selahattin Gürkan’ın özel isteği ve tavsiyesi üzerine İstanbul’daki düzenimi bozdum ve YAŞAM TV’yi Malatya’ya taşımıştım. 5-6 ay gibi bir süre yayınlarımıza oradan devam ettik. Sayın Gürkan bize verdiği destek sözünü yerine getirmediği için tekrar istanbul’a dönmek zorunda kalmıştım.

Bu Malatya macerası bana 600 bin liraya patlamıştı. Ama hakkımı hiçbir zaman helal etmiyorum. Çünkü benimle birlikte çalışan arkadaşlarımda çok mağdur oldu onlarında hakkı vardı.

Malatya’da yüz den fazla gazeteci olmasına rağmen bir çoğu tarafından mağduriyetimiz biliniyordu ama hiç birinde ses yoktu, ve oradaki hiç bir meslektaşım bana sahip çıkmamıştı. Ama iki yürekli meslektaşım Timur İnce ve Necdet Akboğa sağ olsunlar kalemleri ile bana destek olmuşlardı.

Her iki dostumada huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.  Malatya’da geçirdiğim o talihsiz günleri kaleme almış  uğradığım o haksızlığı dile getirmiş ve beni çok duygulandırmışlardı.

Biz birbirimize neden sahip çıkamıyoruz.

İstanbul’da da 1 milyondan fazla Malatyalı olmamıza rağmen geçmiş yıllarda İstanbul’da Küçükçekmece Belediye Başkanımız Aziz Yeniay ve Eminönü Belediye Başkanımız Nevzat Er gibi isimler vardı.

Bana nerelisin diye sorduklarında, “Malatyalıyım” dediğim zaman, bizim belediye başkanıda Malatyalı dediklerinde, göğsüm kabarıyordu gurur duyuyordum. Belediye başkanlarımıza sahip çıkamadığımız gibi çeşitli resmi dairelerde ve kamu kurumlarında görev yapan bürokratlarımızada sahip çıkamadık.

Aslında biz istanbul’da Malatyalılar olarak çok güçlüyüz. Şu anda İstanbul’un iki ya da üç ilçesinde 2-3 tane belediye başkanı çıkaracak gücümüz var. Ama birlik beraberlik yok.

İstanbul’daki bir çok Malatyalı bilir, tam 10 yıl önce Devlet Demir Yollarında çalışan Ramazan Demir isminde bir hemşerimiz vardı, Malatyalı kamu çalışanlar derneği diye bir dernek kurmuştu.

İstanbul’da kaç tane Malatyalı kamu çalışanı varsa, hepisin bu dernek çatısı altında toplamaya çalıştı ve başardı da, bir çok toplantılarına bende bizzat katılmıştım.

İstanbul’daki her hangi bir vatandaşımızın  resmi kurumlarda bir sıkıntısı yada bir problemi olduğu zaman o bürokratlarımız imkanları dahilinde bir çok hemşerimize yardımcı olmuşlardır.

Ama başaramadılar bu derneğimize bile sahip çıkamadık. Çünkü dernek merkezinin bir takım giderleri vardı onu denkleştiremedikleri için dernek kapandı. Zaten eskisi gibi İstanbul’da Malatyalı bürokratta kalmadı.

Fotoğraflarda her zaman birlik beraberlik pozları veriyoruz ama İş icraata geldi mi kimsede tık yok.

Bundan On yıl öncesine dönüp baktığımızda, Malatyalı hemşerilerimizin bürokrasideki durumu belli bir varlık gösteriyordu. Hakimler, Savcılar, Devlet Hastanelerinde hekimlerimiz, Müdürlerimiz, valiliklerde vali yardımcılarımız, kaymakamımız, Emniyet müdürlerimiz, nüfus dairlerinde etkin görev alan hemşerilerimiz, milli eğitim alanında görev alan bürokratlarımız ilk akla gelenler bunlar.

Ancak son birkaç yıl öncesinden başlayarak Malatyalılar adına durumun tersine gittiğini söyleyebilirim. İstanbul nüfusunun en etkin hemşeri topluluğu olan Malatyalılar Bürokraside görev alan bürokratlarına sahip çıkamıyor. Bunda tek tek hepimizin payı var. En çokta seçimlerde açık destek verdiğimiz siyasilerin ilk elden sorumlu olduğunu söylemeden geçemiyeceğim. 

Meslek hayatımda ben İstanbul’da yıllarca Adliye Polis muhabirliği yaptım hiç yüz kızartıcı suç işeleyen bir Malatyalıya Rastlamadım. Bana göre her Malatyalı çok değerleridir.

Yeter artık. Ne olur birbirimize sahip çıkalım. Birbirimizi eleştirelim. Yanlışlarını-Eksikliklerini söyleyelim ama bir başka kişilere birbirimizi ezdirmeyelim, sorunlarımızı dışarıya yansıtmayalım.

Tüm hemşerilerimi ve siyasi karar alıcıları bürokratlarımıza sahip çıkmaya, onların görev alanlarında kalması için çaba sarf etmeye davet ediyorum.

Saygılarımla

Ferhat Canbey