Avukat Ceren Sümer Cilli – Aile Hukukunda Bilinç ve Denge Çağrısı
Adana’da uzun yıllardır aile hukuku alanında çalışan Avukat Ceren Sümer Cilli, boşanma, nafaka ve velayet konularında yaşanan artışın toplumda yalnızca bir “ayrılık dalgası” olarak değil, aynı zamanda bir bilinç değişimi olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor.
Avukat Ceren Sümer Cilli’ye göre aile hukukunda en önemli unsur, sürecin taraflar için bir “çatışma” değil, adil bir yeniden düzenleme süreci olarak yürütülmesi:
“Boşanma davalarında genellikle duygular çok yoğun oluyor. Ancak hukuki süreç, duygulardan bağımsız bir şekilde adalet dengesini kurmayı hedefler. Bu noktada biz avukatlara düşen görev, müvekkillerimizi sadece temsil etmek değil, onları sürecin ruhuna da hazırlamaktır.”
Boşanma oranlarının son yıllarda arttığını hatırlatan Sümer Cilli, bu artışın toplumsal yapının zayıfladığı anlamına gelmediğini, aksine bireylerin haklarını daha iyi tanıdığını ifade ediyor.
“Eskiden birçok insan, mutsuz evlilikleri sürdürmeyi bir zorunluluk olarak görüyordu. Günümüzde ise kişiler, hukuk yoluyla kendi hayatlarını yeniden şekillendirme cesareti gösterebiliyor. Bu, toplumsal bilinç açısından olumlu bir gelişme.”
Avukat Ceren Sümer Cilli ayrıca, boşanma davalarının en hassas yönünün çocukların üstün yararı olduğunu vurguluyor. Özellikle velayet ve nafaka süreçlerinde, tarafların duygusal çatışmalar yerine çocuğun geleceğini merkeze alması gerektiğini belirtiyor:
“Mahkeme kararları, kimin haklı olduğuna değil, çocuğun kimle daha sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğine odaklanır. Bu nedenle ebeveynlerin önceliği, kendi duyguları değil, çocuklarının ruhsal ve sosyal dengesi olmalıdır.”
Uzlaşma Kültürü ve Aile Hukukunda Sağduyunun Önemi
Avukat Ceren Sümer Cilli, aile hukuku davalarında en çok eksikliği hissedilen şeyin “uzlaşma kültürü” olduğunu belirtiyor. Ona göre taraflar çoğu zaman haklı olma arzusuyla hareket ediyor ve bu da süreci hem uzatıyor hem de yıpratıyor.
“Birçok boşanma davasında asıl sorun, tarafların birbirini duymaması. Oysa uzlaşma, kaybetmek değil; iki tarafın da hayatını daha az zararla yeniden düzenlemesidir. Biz avukatlar, müvekkillerimize haklılık kadar uzlaşının da bir erdem olduğunu anlatmak zorundayız.”
Sümer Cilli, özellikle çekişmeli boşanma davalarında yaşanan uzun yargı süreçlerinin hem çocuklar hem de taraflar üzerinde kalıcı etkiler bırakabildiğini söylüyor. Bu nedenle avukatların sadece hukuki değil, insani sorumluluk da taşıdığını vurguluyor:
“Bir çocuk yıllarca süren bir boşanma davasının tanığı olduğunda, bu onun geleceğe bakışını etkileyebilir. Hukukun amacı, adaleti sağlarken insanın psikolojisini de koruyabilmektir.”
Nafaka ve Toplumsal Algı
Ceren Sümer Cilli’ye göre nafaka meselesi toplumda sıkça yanlış yorumlanan bir konu. Nafakanın bir “ceza” ya da “karşı tarafa verilen bedel” olmadığını, tamamen sosyal denge amacı taşıdığını hatırlatıyor:
“Nafaka, taraflardan birinin yaşam standartlarını korumak ve özellikle çocukların temel ihtiyaçlarını güvence altına almak için vardır. Ne erkek için bir cezadır, ne kadın için bir kazanç. Bu, toplumun dayanışma ilkesinin bir yansımasıdır.”
Avukat, son yıllarda artan ekonomik sıkıntıların da nafaka tartışmalarını etkilediğini, ancak çözümün polemiklerde değil, hakkaniyete uygun değerlendirmelerde aranması gerektiğini ifade ediyor.
Aile Hukukunda Toplumsal Bilinç
Sümer Cilli, Adana’da son yıllarda hukuki danışmanlık taleplerinin arttığını, vatandaşların artık dava açmadan önce haklarını öğrenmek istediğini belirtiyor. Bu eğilimin hem aile mahkemelerinde yükü azalttığını hem de tarafların daha bilinçli kararlar vermesine yardımcı olduğunu söylüyor:
“Artık insanlar dava açmadan önce bir avukata danışıyor, süreci anlamak istiyor. Bu da mahkemelere yansıyan öfke ve belirsizlikleri azaltıyor. Hukukun en önemli işlevlerinden biri, insanlara sadece çözüm değil, farkındalık kazandırmaktır.”
Boşanma Sonrası Hayat: Hukukun Rehberliği
Avukat Ceren Sümer Cilli, boşanmanın sadece mahkeme kararıyla biten bir süreç olmadığını, asıl mücadelenin karar sonrasında başladığını vurguluyor. Ona göre, boşanma kararıyla birlikte taraflar hem duygusal hem de hukuki açıdan yeni bir döneme giriyor:
“Boşanma sonrasında tarafların hayatlarının yeniden şekillenmesi gerekir. Bu süreçte nafaka, mal paylaşımı ve velayetle ilgili kararların uygulanması kadar, tarafların psikolojik olarak da bu döneme hazırlanması önemlidir. Biz avukatlar, kararın açıklanmasıyla görevimizi tamamlamıyoruz; müvekkilin yeni hayatına adım atarken yanında olmaya devam etmeliyiz.”
Ceren Sümer Cilli, özellikle çocuklu ailelerde boşanma sonrası düzenin kurulmasının en az dava kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor.
“Velayet kararının ardından çocuğun iki ebeveyniyle de sağlıklı iletişim kurabilmesi için ortak bir denge oluşturulmalı. Çocuk, bir tarafın ‘kazandığı’ ya da ‘kaybettiği’ bir dava konusu değil; ortak bir sorumluluktur.”
Çocukların Korunması ve Geleceğe Dair Hassasiyet
Sümer Cilli, çocukların boşanma süreçlerinde en savunmasız taraf olduğunu ve onların duygusal ihtiyaçlarının çoğu zaman göz ardı edildiğini söylüyor.
“Boşanma süreci yetişkinler için bir hukuki mesele olabilir ama çocuk için bir sarsıntıdır. Bizim görevimiz sadece haklıyı bulmak değil, çocuğun zarar görmemesini sağlamak. Bu nedenle aile mahkemelerinde sosyal hizmet uzmanlarının ve pedagogların daha aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum.”
Çocukların velayet süreçlerinde yaşadığı travmaları azaltmanın, yalnızca mahkeme kararlarıyla değil, ailelerin bilinçli tutumlarıyla mümkün olduğunu da ekliyor:
“Bir çocuk anne ya da babasından birini kaybetmiyor, sadece iki ayrı düzen arasında yaşamayı öğreniyor. Ebeveynlerin bunu doğru anlatabilmesi, çocuğun ruhsal sağlığını korumanın en etkili yoludur.”
Geleceğe Bakış: Aile Hukukunun Toplumsal Rolü
Avukat Ceren Sümer Cilli, aile hukukunun geleceğini yalnızca mahkeme salonlarında değil, toplumun genel bilinç düzeyinde görüyor. Ona göre, hukukun nihai amacı sadece hak dağıtmak değil, insan ilişkilerinde adalet kültürünü yerleştirmek:
“Aile hukuku, toplumsal barışın temelidir. Bir dava doğru yönetilirse, sadece iki tarafın değil, çocukların ve hatta gelecek kuşakların yaşamına olumlu etkiler bırakır. Biz avukatlar, bunun sorumluluğunu taşıyoruz.”
Avukat Ceren Sümer Cilli: “Aile Hukuku, Toplumun Vicdanıdır”
Adana’da aile hukuku üzerine yıllardır çalışan Avukat Ceren Sümer Cilli, aile içi anlaşmazlıkların sadece bir dava konusu değil, toplumun vicdanını ilgilendiren bir mesele olduğunu söylüyor.
Adana’da uzun süredir aile hukuku alanında faaliyet gösteren Avukat Ceren Sümer Cilli, son yıllarda artan boşanma oranlarına rağmen toplumda bilinç düzeyinin de yükseldiğini belirtiyor. Ona göre, aile hukuku yalnızca hak arama mekanizması değil, aynı zamanda toplumsal dengeyi koruyan bir hukuk dalı.
“Her dava bir ailenin hikayesidir. Biz avukatlar bu hikâyelerin sonunda kimsenin zarar görmemesi için varız. Adalet yalnızca kimin haklı olduğunu belirlemek değil, insanların insanca bir şekilde yollarını ayırabilmesini sağlamaktır.”
Ceren Sümer Cilli, yıllardır yürüttüğü yüzlerce boşanma ve velayet davasında en çok dikkat ettiği konunun “saygı çerçevesinde çözüm” olduğunu söylüyor. Boşanmanın bir başarısızlık değil, bazen karşılıklı saygının devamı için bir zorunluluk olabileceğini ifade ediyor.
“Toplumda artık boşanma kavramına daha olgun bakılıyor. İnsanlar evlilik kurumuna değer vermeyi sürdürürken, mutsuzluğu sürdürmemenin de bir hak olduğunu fark etti. Hukuk burada bir ayrımın değil, bir dengelemenin aracıdır.”
Sümer Cilli ayrıca, aile içi şiddetle mücadele, nafaka düzenlemeleri, çocuk hakları ve velayet süreçlerinde avukatların toplumsal sorumluluk taşıdığını hatırlatıyor:
“Bir çocuğun geleceğini belirleyen kararlar verirken sadece kanuna değil, vicdana da kulak vermek gerekir. Aile hukuku, toplumsal vicdanın yansımasıdır.”
Son olarak Avukat Ceren Sümer Cilli, aile hukuku sisteminin yalnızca yasal değil, insani bir denge arayışı olduğunu vurguluyor. Adaletin soğuk yüzünü, insana dokunan bir sıcaklıkla dengelemek gerektiğini söyleyen Sümer Cilli, sözlerini şu şekilde tamamlıyor:
“Her dava sonunda bir dosya kapanır ama bir hayat yeniden başlar. Bizim işimiz, o hayatın sağlam bir temelde yeniden kurulmasına yardımcı olmaktır.”
📌 Avukat Ceren Sümer Cilli Kimdir?
Avukat Ceren Sümer Cilli, Adana Barosu’na kayıtlı olup uzun yıllardır aile hukuku, boşanma, velayet, nafaka ve mal rejimi konularında çalışmalar yürütmektedir.
Lisans eğitimini hukuk alanında tamamlayan Sümer Cilli, meslek hayatına başladığı ilk yıllardan itibaren özellikle aile içi uyuşmazlıkların çözümü, çocuk hakları ve kadınların hukuki korunması üzerine yoğunlaşmıştır.
2021–2022 yılları arasında Milliyet Gazetesi tarafından yapılan röportajlarda, Türkiye’de aile hukuku alanındaki sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaşmıştır. Aynı zamanda 2022 yılında, “Türkiye’nin En Başarılı Kadın Avukatlarından Biri” seçilerek, hem mesleki başarıları hem de toplumsal duyarlılığıyla dikkat çekmiştir.
Ceren Sümer Cilli, bugüne kadar 200’ün üzerinde aile hukuku ve boşanma davasında aktif görev almış, hem çekişmeli hem de anlaşmalı süreçlerde tarafsız ve çözüm odaklı yaklaşımıyla öne çıkmıştır.
“Hukuk, insanların hayatına sadece kararlarla değil, anlayışla da dokunmalıdır.”
Mesleki vizyonunu, hukuku yalnızca bir kural sistemi olarak değil, adalet ve insan onuru arasında köprü kuran bir alan olarak tanımlamaktadır.
Adana’da faaliyet gösteren Ceren Sümer Cilli, günümüzde aile hukukuna dair farkındalığın artması ve hukuki süreçlerin insani boyutunun güçlenmesi için çalışmalarına devam etmektedir.